13.05.2013 Yüreklerimiz Manisa Soma'da
Evlere, yüreğe düşen acılarla yanıyor bugün içim, hepimizin başı sağ olsun. Anlayabilmek hissedebilmek çok zor, konduramıyor insan. Tüm dualarım sizinle.
20.05.2014
Okuduğum bir köşe yazarından 25 Ekim 2011 tarihli alıntı;
Okurken sadece deprem kelimesi yerine maden faciası koyun lütfen…'
Türkiye'nin acıyla imtihanı hiç bitmiyor. Talihsiz, şanssız veya günahkâr bir toplum olmamızdan kaynaklanmıyor elbette bu durum.'
Ve devam etmiş yazar, ne yazık ki yazıda değişen bir durum yok. Yine ihmaller, yanan yürekler ve yitip giden hayatlar.
Kader'e inanırım fakat birde cüz-i irade dediğimiz bir kavram vardır ki; Allah tarafından insana verilen, dilediği gibi hareket edebilme ve seçme serbestliğidir.
Tüm bu yaşanan acı olayları kader diye adlandırmamız olanaksız. Görmezden gelmek, önemsememek, ihmal etmek ve en önemlisi de unutmak en büyük eksiklerimizden. Yaşıyor, üzülüyor, kendi içimizde çatışıyor ve unutuyoruz.
Belki Soma'da eşlerini, babalarını, abilerini, oğullarını kaybeden kişilerle bir değil kaderimiz. Fakat farklı acı bir kader ile karşı karşıya kalmayacağımızın garantisini kim verebilir?
Hatırlamak sadece çare mi ? Peki kader'den bahseden hakk'ı bilmez mi?
Maalesef söylenecek çok 'kirli 'söz var.
Ve ben bir Türk genci olarak düşünüyor, sorguluyor ve unutmuyorum.
19 Mayıs Gençlik ve Spor bayramımız kutlu olsun.
“Bir amaca doğru yürürken, kişisel düşünce ve çıkarları, bir tarafa bırakarak, el ele vermek icap eder; başarının sırrı budur. Unutulmamalıdır ki, bizlerin gerçek görevi toplumumuzun gelecekteki yüksek menfaatlerini sağlamaya çalışmaktır.” (1923)
'Mustafa Kemal Atatürk'
Yorumlar
Yorum Gönder