Karşı Komşum




       Karşı komşum çağırdı kahvaltıya. Aman yiyip/içeceğini getirmeyi unutmayasın diye de ekledi. Aile dostumuz olan termosu ve ekip arkadaşlarını da davet ettim hemen, sağolsun beni kırmadılar.

Derken hepimiz toplaşıp gittik. Yine güleryüz ile açtı huzur dolu gönül bahçesini. Ben geleceğim diye de asmış güneşi bir dalına usul usul çay bardağımdan süzülüyor. Nasıl mutlu oldum. Kurduk bereketli soframızı, kâh o anlattı kâh ben. Havamız değişsin bir dedi, savurdu rüzgarını astı boynuma.  Ah sen! dedim, sen ne güzel komşusun Kavak ağacım. Sarıldık sıkı sıkı, helalleştik. "Yine gel olur mu?" dedi. Dayanamadım döndüm bir daha sarıldım. :)

Yuvama dönerken yüzümde bir tebessüm, düşündüm kaldım. Ben bir yaşlıları bir de ağaçları hep çok sevdim. Naftaline tutkun, yağmura ve toprak kokusuna vurgun. Yüreğimi sıvazlayan sakin dereleri, su birikintisinde yıkanan kuşu sevdim. Göğün turunculuğunu, yaşlıların ellerini çok sevdim. Takvim yapraklarını koparıp cebimde gezdirmeyi, ağaç gölgelerinde soluklanmayı sevdim. Çok zaman manileri boncuk yapıp boynuma dizdim. Eski zaman torunuydu adım dillerinden ben anlardım, körpe ahiretlikleriydim. 

         Ruhumu besleyen her şifayı ben böyle cümle kapısından buyur ettim. Peki ya siz, siz sevgili okurlar ruhunuza iyi gelen sizi şifalandıran neler var? Her yüreğin bir sandığı olduğuna inanırım. Kimisi kapı eşiğinde tutar,, kimisi çatı katının tozlu raflarında. Her neredeyse alıp bakmaya, kendinizi hatırlamaya ne dersiniz?


Sevgilerimle,



  

Yorumlar

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar